PARİS GEZİ REHBERİ 3 (Notre Dame Katedrali, Lüksemburg Bahçesi)
Notre Dame Katedrali
Notre Dame Katedrali Paris, Fransa’da bulunan dünyaca ünlü bir katedraldir. Meryem Ana’ya ithafen isimlendirilmiştir. Gotik yapı Île de la Cité’in doğu kısmında, Paris’in diğer tüm önemli yapıları gibi Seine Nehri’nin kıyısında bulunur. Girişi batıya bakar. Girmek istiyorsanız uzun kuyruğu göze almalısınız. Size uzun uzun tarihi hakkında bilgi verecek değilim bolca var çünkü. İçini görmeniz için fotoğraflar ekledim. Yazıyı okumanızı tavsiye ederim.
Haritadan da görüldüğü üzere Notre Dame Sen Nehri ortasında bir ada da yer alıyor. Ama ben gezerken adada olduğumu anlamadım. Sanki sadece köprüden karşı kıyıya geçtiğimi sandım. Haritaya bakınca anlıyor insan adada olduğunu.
Cité ile
Saint-Michel metro duraklarıyla Notre Dame Katedralı’na ulaşılabilir. Daha önce de belirttiğim gibi Paris metrosunun çoğunda asansör bulunmuyor. Bebek arabalı olarak biz zorlandık. Gelişmiş ülkede şaşıyor insan ama nedeni de adamlar o kadar gelişmiş ki metro nerdeyse 115 yıllık olunca hak veriyorum. tarihini de bu sayede öğrenmiş oldum sizde bir bakın isterseniz örnek almak için. Paris Metrosu Tarihi
Güney kulesindeki “Emmanuel” adlı çan 13 ton gelir, yalnız tokmağı 500 kilodur.
- Katedralin ana kubbesi 34 metre yüksekliktedir.
- Batı cephesindeki kuleler 69’ar metre yüksekliktedir.
- Çan kulesine gitgide daralan toplam 422 basamakla çıkılır.
- Bu rakamlar cidden büyük rakamlar nasıl taşıyor bu kadar yükü taşıyor hayret.
Bu arada Tübitak Seminerine katıldım ve bir şey öğrendim. Bizim okullardaki sıra sistemi nerden geliyormuş biliyor musunuz? Kiliselerdeki bu sıra sisteminden. İnsanlar kilisede saygılı bir şekilde papazı dinledikleri için okulda da aynısı olur diye bu şekilde sıralar örnek alınmış. Yeni nesili maalesef bağlasanız zor tutuyorsunuz.
Kuzey ve Güney Gül Pencereleri
Gül pencereler (rose window) kiliselerde ve özellikle gotik katedrallerde görülen, genellikle ön cephede, yuvarlak pencerelerdir. renkli camlar, desenler ve resimlerle süslü pencerelerde yine oymalar ve desenlerle süslenmiş çerçeveler kullanılır. Papazda vaazını vermeye devam ediyor ziyaretçiler gezerken. Mumlar çoğu kilisede maalesef ticarete dökülmüş durumda. Hem de fiyatları öyle 1 euro filan değil. Bu da tartışmalı bir konu bence.
Avrupa insanı heykeller konusunda cidden başarılı. Resmen cansız tiyatro sergilemişler.
Notre Dame Katedrali’nin hemen yan sokağında hediyelik eşya ,magnet için dükkanlar bulunmakta. Fiyatları karşılaştırmakta yarar var.
Sizi canlı müzik bekliyor hemen katedralin yanında.
Notre Dame Katedrali’nden çıktıktan sonra Lüksemburg Bahçesi’ne gitmeye karar verdik. Syging ile rotamızı belirleyerek yola koyulduk. Sen Nehri boyunca bol miktarda tekne turlarına rastlayabilirsiniz.
Köprüden karşıya geçtiğiniz zaman bu heykelle karşılaşacaksınız. Önünde rap gösterileri yapılıyordu.
Sorboun Üniveristesi’nin adını görünce hemen fotoğrafını çekeyim dedim. Bir bölümü mü yoksa üniversitenin hepsi mi bu bilmiyorum.
ODEON TİYATROSU
Lüksemburg Bahçesi’nin hemen önünde yer alıyor. Giderken mutlaka önünden geçeceksiniz. O kadar tarihi ve kültürel mekan olunca bu binaya rağbet biraz azdı doğrusu.
Lüksemburg Bahçesi – Jardin du Luxembourg
Metro
Toplu ulaşım ile gitmek isteyenler bu metro duraklarında inerek bu muhteşem bahçeye ulaşabilirsiniz.
Panthéon
Lüksemburg Bahçesi’ne gittiğiniz zaman Panteon’a da gidebilirsiniz. Arkada görülüyor., Paris’in koruyucu azizesi Geneviève’e ithaf edilen bir kilise olarak inşa edilmişse de, Fransız Devrimi sonrasında kilise fonksiyonunu kaybetmiş, önemli Fransız entelektüellerinin gömüldüğü bir anıt mezar halini almıştır. Roma’daki Pantheon’dan esinlenilmiş sütunlu ön yüzü ile, neoklasik mimarinin en erken örneklerindendir. Paris’in Sainte-Geneviève tepesi (Montagne Sainte-Genèvieve) üzerinde bulunduğundan, tüm şehre hakim bir manzarası vardır.
Bizim nasıl Emirgan ,Bursa’da Botanik park varsa Paris’inde Lüksemburg Bahçesi bulunmakta düğün çekimleri için.
Barok tarzda inşa edilmiş çeşme etrafında kitap okumak için sandalyeler bulunuyor. Bizim gittiğimiz zaman kimsecikler yoktu. Aslında kalabalık bir şehir yerel halk da gelmiyor demek ki.
Sadece çeşmenin etrafında değil parkın her yeri sandalyelerle dolu. Dinlenmek için muhteşem bir park.
Şimdi Fransız Senatosu olarak kullanılmakta bu saray.
Bahçe düzenlemesi çok güzel. Sizler için ekledim fotoğrafı.
Paris’te sadece görülmesi gereken yerler dışında herhangi bir sokakta da bir heykele rastlayabilirsiniz. Mitolojiden fırlamış bir heykel.
St Sulpice Kilisesi
Fransa’nın başkenti Paris’te, Saint Sulpice Kilisesi’nde bulunan ve dünyanın ilk sıfır boylamı olarak kabul edilen çizgi, yerli ve yabancı çok sayıda turistin ilgisini çekiyor.
Paris’in Saint Germain semtindeki tarihi kilisenin inşasına, Notre Dame Kilisesi’nin daha küçük bir kopyası olarak 1646’da başlanmış ve inşaat 1770’e kadar sürmüş. Daha eski bir kilisenin üzerine yapılan Saint Sulpice, inşaat süresince de ibadete açık tutulmuş.Kilisenin asıl ilgi çeken bölümü, bir dikilitaşın tam ortasından geçen ve Kilise’nin tabanı boyunca devam eden, “sıfır boylamı”nı gösteren pirinç çizgi. “Gül Çizgisi” olarak da adlandırılan sıfır boylamı, “Da Vinci’nin Şifresi” filmine de konu olmuştu.
Saint Sulpice Kilisesi’ne yaklaşık 2 kilometre uzaklıkta bulunan Louvre Müzesi’ndeki iki zıt piramidin tam ortasından geçtiğine de inanılan “Gül Çizgisi”, Greenwich’ten önce, tarihteki ilk sıfır boylamı olarak kabul ediliyor.
Boylam sonuçta hayali bir çizgi. Başlanğıç noktası da siyasi olarak en son İngiltere’nin Grenwich kasabasından geçmektedir.
Eyfel Kulesi’ni gece görebilmek için koştura koştura gittik ve çok güzel manzaralar ile karşılaştık. Burası Beyaz Sarayı andırıyor. Neresi olduğunu tam bilemiyorum.
Bir cevap yazın